MİNİMALİZM | YÜKÜNÜZÜ AZALTIN



Hepimizin evinde, özellikle mevsim geçişlerinde yaşanan bir dolap ayıklama ritüeli vardır. Bu ritüel esnasında kaçımız gerçekten ihtiyacımız olmayan şeylerden kurtuluyoruz? Yoksa o alıp da giymediğimiz kazak bize bir anda güzel gözüküyor ve “Bir gün mutlaka giyerim.” mi diyoruz? 

Aslında minimalizm bilgi sahibi olsak da olmasak da bu tarz ritüellerle hayatımıza giriyor. Son yıllarda ise birçok insanın tüm yaşamına uygulamaya çalıştığı bir felsefe olarak yayılmaya devam ediyor. 

Peki minimalizm nedir? Sadece bir iki parça eşya ile yaşamak mıdır? Minimalizm, elinde bulunanı yeterli görmek, en azı ile yetinmek olarak tanımlanabilir. Bu noktada önemli olan elimizde az/çok eşyanın bulunması değil, “az şeye ihtiyaç duyar hale gelmek”tir.

Minimalizmi bir yaşam felsefesi haline getirmek, tüm hayatımıza entegre etmek kolay ve kısa bir süreç değil, bu nedenle bir noktadan başlamak gerekiyor. Kimisi başlangıç noktası olarak dolabını, kimisi sosyal çevresini, kimisi sosyal medya hesaplarını seçebilir. Yani minimalizm, sadece “eşya” perspektifinden bakılması gereken bir durum değil. Sizi mutsuz eden insanlarla iletişim kurmamak, kullanmadığınız sosyal platformlarla ilişiğinizi kesmek de minimalizmin örnekleri. 

Peki minimalizm hayatımızın her alanına uygulanabilir mi? Aslında burada çok ince bir çizgi var. Örneğin; olabildiğince fazla müzik dinlemek, film izlemek, seyahat etmek hayat kalitemizi arttırıyor. Bu nedenle hayatımızın her alanına “Acaba bunu azaltabilir miyim?” diye sormak da doğru değil. 

Peki kendimize hangi soruları sormalıyız? 

-Bu eşyayı son bir senede ne kadar kullandım?
-Bu kişiyle iletişimde kalmak bana kendimi iyi hissettiriyor mu?
-Bu platformda vakit geçirmek benim ruhumu boğuyor mu?

Kendinize bu tarz sorular sorarak hayatınızı sadeleştirmeye başlayabilirsiniz. Daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz “The Minimalists” isimli konuşmacı-yazar ikilisini takip edebilir, Netflix aracılığıyla “The Minimalists” belgesellerini izleyerek fikir sahibi olabilirsiniz. Belgesel; herhangi bir ürün almak için para kazanmak, kazandığımız parayla daha çok ürün almak kısır döngüsünü kırmayı hedefliyor. Aynı adla podcast yayınladıkları bir kanalları da var. 

Sadeleşmek bir basitlik değil, aslında bir özgürlük. Çünkü hepimiz bir bakıyoruz ki sahip olduklarımıza bağımlı hale gelmişiz. Haliyle bağımlılıklarımızdan kurtuldukça, bağımlılıklarımızı azalttıkça özgürleşiyoruz. Siz de özgürleşmek için basit bir adım atın, etrafınıza bir bakın. “Gerçekten” ihtiyacınız olan neler var?

Yorumlar